Teknoloji

Özgür Yazılım Nedir, Tarihi Neye Dayanır?

Özgür yazılımın tarihi

Richard Stallman bilgisayar ile 16 yaşında tanışıyor. 1971 yılında Harvard Üniversitesi’nde öğrenci iken MIT’nin Yapay Zeka Laboratuvarında işe giriyor. 1980’lerin başında ise MIT’deki kadrolu işinden ayrılıyor ve 1984 yılında “Gnu” adında yeni bir işletim sistemi geliştirmeye başlıyor. Stallman kapalı kodlu yazılımların (ing. closed source veya proprietary software) kişisel haklara saldırı olduğunu düşünerek “özgür yazılım”(ing. free software) fikrini ortaya atan kişidir.

Gnu tasarım olarak o zamanların popüler işletim sistemi olan “Unix”e benziyor ancak Gnu özgür bir yazılımdır. Gnu özyinelemeli bir kelimedir ve “gnu is not unix” yani “gnu unix değildir” anlamına gelmektedir. (Bu arada yazının fotoğrafında da gördüğünüz gnu ayrıca Güney Afrika’da yaşayan, yelesi ve sakalı olan, boynuzlu bir antilop türüdür ki Gnu kullanıcıları kendilerine logo olarak bu hayvanı seçmişlerdir.) (http://www.gnu.org/)

Gnu topluluğu özgür yazılımı, “kullanıcıların yazılımı çalıştırma, kopyalama, dağıtma, inceleme, değiştirme ve geliştirme özgürlüğüne sahip oldukları yazılım” olarak tanımlıyor. İngilizce’de “free” kelimesi hem bedava, hem de özgürlük anlamına gelmektedir. Bu nedenle “free software” kavramı “bedava yazılım” olarak algılanmaktadır çoğu zaman. Ama aslında buradaki “free” kelimesinin bizim dilimizdeki karşılığı “özgür” kelimesidir. Richard Stallman’ın tabiriyle: “free as in speech, not as in beer.”, yani “free” kavramını biranın bedava olması değil, ifade özgürlüğü olarak alın diyor. Özgür yazılımlar genellikle ücretsiz olmalarına rağmen böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır.

Gnu topluluğu bir yazılımın özgür olabilmesi için yazılım kullanıcısının dört temel özgürlüğe sahip olması gerektiğini söylüyor. Bunlar :

  • Programı her hangi bir amaç için istediğiniz gibi çalıştırmak için (Özgürlük 0).
  • Programın çalışma biçimini inceleme ve onu ihtiyaçlarınıza göre uyarlama özgürlüğü (Özgürlük 1). Kaynak koda erişim, bunun ön şartıdır.
  • Kopyaları yeniden dağıtma özgürlüğü, böylece komşularınıza yardım edebilirsiniz (Özgürlük 2).
  • Programın iyileştirilmesi ve böylece herkesin faydalanması için iyileştirmelerin dağıtma özgürlüğü (Özgürlük 3). Kaynak koda erişim, bunun ön şartıdır.

Yukarıdaki özgürlüklerin gerçek olabilmesi için temel şartın kaynak koda erişim olduğunu farketmişsinizdir. Bu nedenle özgür yazılımlar açık kaynak kodlu (ing. open source) olmak zorundadırlar.

Stallman 1985 yılında “Free Software Foundation”ı kurmuştur. (http://www.fsf.org/). Fsf özgür yazılımların haklarını korumak için, Gpl(General Public License / Genel Kamu Lisansı)’i duyurmuştur. (Daha sonraları pek çok farklı özgür lisans da geliştirmiştir, ilgili kullanıcılar http://ozgurlisanslar.org.tr/ bağlantısında ayrıntılı bilgi bulabilir.) Gpl’nin amacı özgür yazılımların özgürlüklerini korumaktır. Örneğin siz bir yazılım geliştirdiniz, bunu istediğiniz ücret karşılığında satabilir, ya da ücretsiz olarak verebilirsiniz. Ancak eğer yazılımınızda Gpl lisansı uygularsanız, programınızı satsanız da bedava da verseniz programın yanında kaynak kodunu da vermek zorundasınız. Böylece insanlar yukarıda sayılan özgürlükleri yaşayabilirler. Fakat işin can alıcı noktası şurası : biri sizin programınızı aldı, kendisi bu programı iyileştirdi ve para karşılığı sattı. Bunu yapabilir mi? Cevap evet. Yalnız yeni geliştirdiği yazılımın kaynak kodlarını yine sağlamak zorunda. İşte bu noktada Gpl yazılımın özgürlüğünü korumuş oluyor. Siz programınızı Gpl ile lisansladığınız andan itibaren kimse sizin kaynak kodunuzu kapatamıyor. “copyright” kelimesini bilirsiniz, dilimizde “telif hakkı” demektir. Özgür yazılım topluluğu ise açık kaynak kodlu yazılımları için “copyleft” terimini kullanır. (İngilizce’de “right” sağ, “left” ise sol demek olduğundan kelime oyunu yapmışlar). “copyleft” yukarıda anlatılan biçimde özgür yazlımların özgürlüklerini koruyan bir kavramdır.

Linus torvalds kimdir

Bu fotoğraftaki kişi ise Linus Torvalds. (sol taraftaki 🙂 ) Neden kendisinden bahsediyoruz çünkü özgür yazılım denince günümüzde akla ilk Linux işletim sistemi geliyor ve kendisi bu işletim sisteminin babası. Aslında kendisi işletim sisteminin tümünü yazmamıştır, 1991 yılında Helsinki Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi iken adını kendi verdiği işletim sisteminin çekirdeğini(ing. kernel) yazmıştır. Linux’un muazzam başarısındaki sır yine özgür yazılım felsefesine bağlıdır çünkü Linux’u Linux yapan şey hem Stallman’ın Gnu’su (ki işletim sisteminin çok önemli parçalarını sağlamaktadır) hem de açık kaynak kodlu olması sebebiyle tüm dünyada binlerce geliştiricisinin olmasıdır. Richard Stallman ve özgür yazılım topluluğu bu nedenle bu işletim sistemine sadece “Linux” denmesine oldukça içerlemekte, yazılımın gerçek isminin “Gnu/Linux” olduğunu söylemektedirler.

Peki özgür yazılım geliştiriciler nasıl para kazanırlar? Yazıda da bahsettiğimiz gibi bir özgür yazılım geliştirici kaynak kodunu da yanında vermek koşuluyla programını satabilir. Ancak programların dağıtımına yasak getirilemediğinden olsa gerek (ki bu özgür yazılım felsefesinin ruhuna aykırıdır) özgür yazılımlar büyük oranda ücretsizdir. Bu nedenle topluluk bağış yoluyla ya da belki daha da önemlisi yazılım sonrası teknik destek ile geçimlerini sürdürmektedir. Özellikle bireysel kullanıcılar dışındaki ticari işletmeler bu desteğe oldukça fazla ihtiyaç duymaktadır.

Özgür yazılımın yazılım korsanlığı ya da kapalı kodlu bir yazılımın lisansının hiçe sayılarak “crack”lenip kullanılmasıyla hiç bir ilgisinin olmadığı da açıkça anlaşılmıştır sanıyorum. Bu akımı savunan insanlar, yazılımların bu yönde geliştirilmesi gerektiğini düşünürler ve buna sağdık kalırlar. Böylece hem daha iyi işlerin ortaya çıktığına inanırlar, hem de kişisel haklarının korunduğunu düşünürler. Özellikle ikinci kısım önemlidir, çünkü bilgisayarınızda kapalı kodlu bir yazılım çalışıyorsa onun ne iş yaptığını tam olarak asla bilemezsiniz. Ancak açık kaynak kodlu bir yazılımın sizden habersiz bir iş yapması neredeyse imkansızdır, Çünkü siz uzman olmasanız bile, dünya üzerindeki binlerce kişi o kodu her gün inceliyordur.

Rus çiftçi çarpımını öğrenmek için bu yazımızı okumalısınız.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı